Denizde Üslenme

‘Denizde üslenme’ veya ‘denizde üs oluşturma’ (Seabasing), ana üs ve limanlardan uzak bir mevkide gerçekleştirilecek bir harekâtın karadaki üslere bağımlı kalmadan icra edilmesine olanak sağlayan; muharip gemiler, hava unsurları ve lojistik destek gemilerinin bütün halinde hareket ettiği bir konsepttir.

Tanım

ABD Deniz Kuvvetleri’nin yayınladığı “A Cooperative Strategy for 21st Century Seapower – 21.yy Deniz Gücü için İşbirliği Esasına Dayanan Strateji” veya kısaca “21.yy Deniz Gücü Stratejisi” adlı dokümanın önsözünde ABD Donanma Bakanı Ray Mabus tarafından söylenen ifade dikkat çekicidir ve dokümanı en kısa şeklide özetlemektedir. Mabus, “Denizden gelerek, daha kısa sürede ulaşırız, daha uzun süre kalırız, gereken her şeyi yanımızda getiririz ve kimsenin iznini almak zorunda değiliz.[1] diyerek denizde üslenme konseptinin temel noktalarına değinmiştir.

21. yy. Deniz Gücü Amerika

Farklı kaynaklarda yer alan tanımların ortak yönleri alınarak denizde üslenmenin tanımı aşağıdaki şekilde yapılabilir. Buna göre denizde üslenme;

  • Karadaki üslere bağlı kalmadan, denizde konuşlanarak taarruz ile savunma gücünü süratli ve devamlı olarak müşterek harekât bölgesine aktarabilme,
  • Bu bölgelerdeki kuvvetleri teşkil etme, donatma, lojistik ihtiyaçları karşılama, komuta etme ve
  • Gerektiğinde denizden karaya harekat icra edebilme kabiliyetidir.[2],[3]

Denizde Üslenme Seferi Kuvvet Amfibi Harekat

Denizde üslenme, konseptler hiyerarşisinde “Seferi Harekât” (Expeditionary Warfare) konseptinin bir alt basamağında bulunan ve “Denizden Manevra Harekâtı” (Operational Maneuver From the Sea) ile iç içe olan bir konsepttir.

Denizde Üslenme Konseptler Hiyerarşisi

Denizde üslenme kapsamında;

  • Personel, materyal, ateş gücü ve komuta kontrol imkânlarını denizde bir araya getirme,
  • Sahile ve sahilin derinliklerine denizden kuvvet aktarma,
  • Gemileri, hava ve deniz üssü olarak kullanma,
  • Kendi ya da müttefik ülke anakarasındaki üslere bağlı kalmadan harekât icra etme hususları hedeflenmektedir.

Aşağıda denizde üslenme konsepti ile tasarlanan örnek bir harekât bölgesi şeması görülmektedir. Bu kapsamda denizdeki seyyar üssün karada bulunan ana veya ileri üslerden uzakta (2000 mil kadar)  ve muhasım sahillerinden emniyetli bir mesafede (örneğin 25-50 mil) konuşlanılması öngörülmektedir. Aşağıdaki şemada müşterek harekatın lojistik desteğinin karadaki ana/ileri üsler yerine denizde üslenen birliklerden sağlandığı görülmektedir. Ayrıca deniz piyade kuvveti sahile çıkarılabildiği gibi, hava hücum harekâtı ile kıyı başını ele geçirmeden, doğrudan 200 mil kadar içeride bulunan hedeflere de taarruz gerçekleştirebilmektedir.[4]

Denizden Üslenme ile Müşterek Harekat ŞemasıDenizde Üslenme ile Müşterek Harekat Şeması[5]

 

Denizde Üslenmeye Duyulan İhtiyaç

Harekatı uluslararası sularda konuşlu seyyar bir üsse istinaden gerçekleştirmek, kuvvetlerin herhangi bir ülkenin siyasi engellemesine maruz kalmadan veya desteğine ihtiyaç duymadan süratle kriz bölgesine aktarılabilmesi açısından oldukça önemli bir kabiliyettir. Örneğin, 2003 yılındaki Irak Harekâtı esnasında Türkiye, “1 Mart Tezkeresi” olarak bilinen TBMM kararı ile ABD’nin topraklarını kullanmasına izin vermemiş, bunun üzerine Akdeniz’deki gemilerde konuşlanan kuvvetler Basra Körfezi’ne kaydırılmış ve harekât bu bölgeye istinaden gerçekleştirilmiştir. Benzer şekilde 2001 Afganistan harekâtı sırasında, ABD’nin müttefiki bazı Arap ülkeleri, askeri üslerinin kullanılmasını reddetmiştir. Her iki örnekte de denizde üslenen birlikler, politik kısıtlamalara rağmen kıyıdaki konvansiyonel harekâta esnek bir şekilde destek sağlamışlardır.

Denizde Üslenme

Denizde üslenme konseptinin tercih edilmesi için diğer bir neden ise; harekatın dayanak noktası olan karadaki üslerin sabit hedef olması ve gelişen silahlar sayesinde bu üslere yönelik düşman tehdidinin artmasıdır. Bunun yanı sıra, harekat icra edilen bir bölgede komuta kontrol ve lojistik üslerinin sıfırdan teşkil edilmesi ve bu üslerin güvenliğinin sağlanması büyük bir maliyet ve gayret sarfına neden olmaktadır. Bu nedenlerle, politik duruma karşı daha az hassas ve daha düşük bir gayret/maliyet sarfı ile görevin icrasını sağlayan denizde üslenme konseptine yönelim giderek artmaktadır.[6]

Denizde Üslenme ile İcra Edilebilecek Harekat Türleri

Denizde üslenme konsepti, insani yardımdan konvansiyonel harbe kadar birçok farklı harekât türünde kullanılabilecek esnek imkân ve kabiliyetler sunmaktadır. Bu harekâtlar;

  • Konvansiyonel deniz harekâtı,
  • Amfibi harekât,
  • Savaş halinde denizden ülke derinliklerini hedefleyen büyük çaplı taarruz harekâtı,
  • Doğal afet ve insani yardım harekâtı,
  • Deniz güvenliği harekâtı,
  • Denizden tahliye harekâtı ve
  • Terörizm ile mücadele harekâtı

olarak sıralanabilir. [7]

Yetenek ve Platformlar

Denizde üslenme uygulamalarında dünyada önde gelen devletlerden olan ABD’de uçak gemisi, LHA ve LHD gibi büyük muharip gemiler ile bu gemilerin koruma unsurlarının lojistiği, Askeri Deniz Ulaştırma Komutanlığına (Military Sealift Command) bağlı gemiler ile sağlanmaktadır. Bu birliğe bağlı muharip olmayan ve sivil/askeri personel tarafından birlikte işletilen yaklaşık 110 parça gemi ile ABD donanmasının ikmal desteği sağlanmakta, harp yükü taşınmakta ve bazı özel görevler icra edilmektedir.[8] Denizde Ön Konuşlanma Kuvveti (Maritime Prepositioning Force, MPF) ise iki deniz piyade tugayını 30 gün süre ile destekleyecek ordonat ve ikmal malzemesi ile donatılmış ve muharip komutanlara lojistik destek sağlamak üzere kalıcı olarak ileri bölgede konuşlanmış birliklerdir. Gemileri Askeri Deniz Ulaştırma Komutanlığına bağlı olan Denizde Ön Konuşlanma Kuvveti, bünyesinde 14’er adet gemi bulunan iki filoya ayrılmaktadır. Bu filolardan biri Guam diğeri ise Diego Garcia Üssünde bulunmaktadır.[9]

ABD Silahlı Kuvvetlerinde denizde üslenme konsepti kapsamında planlanan deniz piyade tugayı; kabaca 12000 deniz piyade, 1300 kara aracı, 48 MV-22 tipi uçak, 20 CH-53E/K tipi helikopter ve diğer donanım malzemelerinden oluşmaktadır.[10] ABD Donanmasının envanterindeki mevcut platformlar ile bu çapta bir kuvvetin donatılarak ABD ana karasından okyanus ötesindeki bir harekat bölgesine gemilerle intikal ettirilmesi yaklaşık 4 haftayı bulmaktadır[11]. Bu süreyi 11-17 güne indirgemek için çalışmalar devam etmektedir. Bu kapsamda ihtiyaç duyulan bir Denizde Ön Konuşlanma Kuvvetinde 7 farklı tipte 16 adet gemi bulunması planlanmaktadır.[12],[13] Görevlendirme safhasında birliklerin 8-10 saat içerisinde denizden karaya çıkarılması, idame safhasında ise söz konusu deniz piyade tugayının denizden kesintisiz olarak desteklenmesi öngörülmektedir.

Değerlendirme

Devletler, politik hedefleri doğrultusunda ve bütçeleri ölçüsünde silahlı kuvvetlerini şekillendirmektedir. Öte yandan silahlı kuvvetlerin gücü, uluslararası ilişkilerde devletlerin vereceği kararları etkileyen önemli bir unsurdur. Örneğin, ana karadan uzak coğrafyalarda hiçbir desteğe ihtiyaç duymaksızın karaya tesir edebilme gücü doğrudan uluslararası politikayı belirleyici bir etki oluşturmaktadır.

Bununla birlikte, ana karadan uzak bir denizde varlık göstermek ile aynı coğrafyada bulunan bir kara hedefine yönelik harekat icra edebilme kabiliyetleri arasında ciddi bir eğitim, donanım ve tecrübe farkı bulunmaktadır. Ana karadan uzakta bu çapta bir harekatın dış destek almadan gerçekleştirilebilmesi için kuvvetin denizde üslenen birliklere istinaden hareket etmesi gerekir. Denizde üslenme için ise, LHD ve LHA gibi çok maksatlı çıkarma gemileri, bu değerli unsurlara koruma sağlayan muhrip, fırkateyn, denizaltı ve hava unsurları ile ABD örneğinde olduğu gibi farklı görevleri yerine getirebilecek kabiliyette lojistik destek gemilerine ihtiyaç duyulmaktadır. Orta ve küçük ölçekteki donanmaların bu kabiliyete erişmeleri için orta ve uzun dönem planlamalarında yalnızca muharip unsurlar değil, aynı zamanda destek gemilerini de dikkate almaları gerekmektedir.

Kaynaklar ve Notlar

[1] US Department of Navy, A Cooperative Strategy for 21 Century Seapower, Mart 2015

[2] US Joint Chiefs of Staff (CJCS), Amphibious Operations (JP-3-02), 2014

[3] US Department of Navy, Marine Corps, Expeditionary Force 21, 2014

[4] Lcdr Cristopher L. SUTHERLAND, Joint Seabasing and Joint Vision 2020, US Marine Corps Command and Staff College, 2009

[5] Lcdr. Christopher L. Sutherland, a.g.e., s.9

[6] Defense Science Board Task Force on SEA BASING, Ağustos 2003, s.5.

[7] Lcdr. Christopher L. Sutherland, a.g.e., s.11.

[8] https://sealiftcommand.com/about-msc/

[9] https://marinecorpsconceptsandprograms.com/organizations/marine-air-ground-task-force/maritime-prepositioning-force-mpf

[10] A study of Congress of The United States Congressional Budget Office, Sea Basing and Alternatives for Deploying and Sustaining Ground Combat Forces, Temmuz 2007, s.19.

[11] Sea Basing and Alternatives for Deploying and Sustaining Ground Combat Forces, a.g.e., s.10.

[12] 3 LHD/LHA, 1 LHD, 3 yeni nesil LMSR (Büyük Orta Süratli RO-RO), 3 T-AKE (Kuru Kargo/Mühimmat Gemisi), 3 yeni nesil MLP (Seyyar Çıkarma Platformu), 2 küçük T-AKR ve 1 yüksek süratli transfer gemisi

[13] Lcdr. Christopher L. Sutherland, a.g.e., s.6

1 thought on “Denizde Üslenme”

Leave a Comment