Doğu Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Sorunu

Doğu Akdeniz’in Önemi

Asya, Avrupa ve Afrika’yı birbirine bağlayan Doğu Akdeniz coğrafyası, binlerce yıldır deniz ticaretinin önemli bir merkezi ve büyük medeniyetlerin de beşiği olmuştur. Antik Çağ’da Fenikelilerle önemli bir boyuta taşınan Akdeniz’deki deniz ticareti, uzak medeniyetlerin birbiri ile etkileşime geçmesini ve Akdeniz coğrafyasında büyük medeniyetlerin kurulmasını sağlamış ve toplumların refahını artırmıştır.[1] Coğrafi keşifler ve güvenlik gibi nedenlerde zaman zaman Doğu Akdeniz’in deniz taşımacılığı maksadıyla kullanımı azalsa da, 1869’da Süveyş Kanalı’nın açılması ve Ortadoğu’da ciddi miktarda fosil yakıt rezervlerinin bulunmasıyla bölge deniz ulaştırmasının vazgeçilemez bir güzergâhı olarak aktif bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır.

Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) verilerine göre günümüzde dünya ticaretinin %80’inden fazlası denizler üzerinden taşınmaktadır.[2] Bu oranın %15’ten fazlası Akdeniz üzerindeki deniz yolları vasıtasıyla yapılmaktadır.[3] Bunun önemli bir bölümünü de enerji kaynaklarının transferi oluşturmaktadır. Bunun nedeni Doğu Akdeniz’in, dünya petrol üretiminin %30’undan fazlasını gerçekleştiren Ortadoğu ile dünya petrol tüketiminin yaklaşık %20’sini gerçekleştiren Avrupa’yı birbirine bağlamasıdır.[4] 2006’da Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının açılması da, Hazar bölgesinde bulunan enerji kaynaklarının, Doğu Akdeniz vasıtasıyla diğer bölgelere intikalini sağlamıştır.

Doğu Akdeniz’in önemi, dünya deniz taşımacılığının önemli bir transit bölgesi olmasının yanı sıra, son yıllarda bölgede bulunan hidrokarbon rezervleriyle bir kat daha artmıştır. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Jeolojik Araştırma Kurumunun 2010 yılında yayınladığı verilere göre[5], Doğu Akdeniz’in doğusunda, Kıbrıs adası ile Suriye, Lübnan, İsrail ve Filistin Devletlerinin ortasında kalan Levant havzasında ortalama 1,7 milyar varil petrol, 3.45 trilyon metreküp doğalgaz olduğu değerlendirilmektedir[6]. Levant havzası dışında, Mısır kuzeyindeki Nil delta havzasında ve Girit ile Kıbrıs adası arasında kalan Heredot olarak isimlendirilen havzada da ciddi miktarda hidrokarbon olduğu tahmin edilmektedir.

Doğu Akdeniz DoğalgazDoğu Akdeniz’de Doğalgaz Potansiyeli (Kaynak: https://soundwaves.usgs.gov)

Hem kıtaları birbirine bağlaması, hem de bölgede yeni enerji kaynaklarının keşfedilmesi nedeniyle son derece stratejik öneme sahip Doğu Akdeniz bölgesi, yüzyıllardır sorunların da merkezi haline gelmiş ve bu sorunlar çözülmek yerine nesilden nesile miras bırakılmıştır. Bulunan hidrokarbon rezervleri de mevcut sorunların büyümesine, daha önce gündemde olmayan “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması” gibi yeni sorunların gündeme gelmesine ve zaten çok aktörlü olan bölge sorunlarına yeni aktörlerin katılmasına neden olmuştur.

Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Sorunu

Bir devletin ülkesinin bir parçasını oluşturan deniz alanları iç sular, karasuları ve boğazlardır. Devletlerin bazı egemen haklara sahip olduğu kabul edilen ve uluslararası deniz alanını oluşturan deniz yetki alanları ise; kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge (MEB)’dir[7]. Bazı ülkeler, bu bölgelere ilave olarak bitişik bölge ve balıkçılık bölgesi de ilan etmektelerse de, Türkiye’nin ilan etmiş olduğu bitişik bölge veya balıkçılık bölgesi bulunmamaktadır.

Deniz yetki alanlarının hukuksal dayanağı, 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (BMDHS), genel hukuk ilkeleri, örf adet hukuku ve mahkeme kararlarıdır. Türkiye BMDHS’ne, hak ve menfaatlerine aykırı maddeler olması ve şerh koyma imkânı tanınmaması nedeniyle taraf olmamıştır. Ancak, anlaşma hükümlerinin pek çoğu, örf adet hukuku haline gelen uygulamalardır ve Türkiye anlaşmaya taraf olmamakla birlikte örf adet hukuku kapsamına giren uygulamaları benimsemiştir. Bu kapsamda, kıta sahanlığı ve MEB uygulamaları örf adet hukuku haline gelmiş ve Türkiye tarafından da benimsenmiştir.

Kıta sahanlığı,

karasularının ötesinde kıta kenarının dış eşiğine kadar veya bu eşik daha az bir mesafede ise, karasularının ölçülmeye başladığı esas hatlardan itibaren 200 deniz mili mesafeye kadar olan kısımda, bu devletin kara ülkesinin doğal uzantısının bütünündeki denizaltı alanlarının deniz yatağı ve toprak altlarını içerir.[8].

Bu maddede dikkat çeken en önemli husus, deniz yatakları üzerindeki su kütlesine ilişkin münhasır hakların kıta sahanlığı kavramı içine dâhil edilmemesidir.

MEB ise karasularının ötesinde ve bu sulara bitişik bir bölge olup, bu bölgede kıyı devletine,

Deniz yatağı üzerindeki sularda, deniz yataklarında ve bunların toprak altında canlı ve cansız doğal kaynaklarını araştırılması, işletilmesi muhafazası ve yönetimi konuları ile; aynı şekilde sudan, akıntılardan ve rüzgarlardan enerji üretimi gibi, bölgenin ekonomik amaçlarla araştırılmasına ve işletilmesine yönelik diğer faaliyetlere ilişkin egemen haklar

tanımaktadır. MEB’in azami uzunluğu karasularının ölçülmeye başlandığı esas hatlardan itibaren 200 deniz milidir. MEB’in kıta sahanlığından önemli bir farkı, deniz yatakları üzerindeki su kütlesine ilişkin münhasır haklar da tanımasıdır.

Doğu Akdeniz coğrafyası dikkate alındığında, karşılıklı kıyıların uzunluğu 400 deniz milinden kısadır. Bu nedenle bu bölgedeki devletlerin MEB sınırlarının belirlenmesi için karşılıklı mutabakat gerekmektedir. Türkiye ise bu kapsamda Doğu Akdeniz’de MEB ilanı yoluna gitmemiştir. Ancak, başta Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) olmak üzere, Mısır, İsrail ve Lübnan, Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’nin bölgedeki haklarını yok sayarak ikili anlaşmalarla MEB ilanı yoluna gitmişlerdir. Yunanistan ise resmi olarak Doğu Akdeniz’de MEB ilan etmemişse de, Avrupa Birliği (AB) kurumlarının yayınlamış olduğu haritalarda da görüldüğü gibi Meis Adası güneyindeki sahada MEB dikte etmeye çalışmaktadır.

GKRY MEB İddiasıGKRY ve Yunanistan’ın iddia ettikleri MEB sınırları. (Kesik çizgili hatlar anlaşma olmadan iddia edilen sınırları, düz çizgiler ise ikili anlaşmalar sonucu iddia edilen sınırları göstermektedir.) (Resimde belirtildiği şekliye Kıbrıs ifadesi Türkiye tarafından kabul edilmemektedir.)[9]

GKRY ve Yunanistan’ın iddia ettikleri MEB sahalarının bir kısmı ise Türkiye’nin iddia ettiği “muhtemel” MEB sınırları içerisinde yer almaktadır. Bu durum, bölgede bulunduğu tahmin edilen hidrokarbon rezervlerinin aidiyeti konusunda tartışmalara neden olmaktadır.

Türkiye MEB İddiasıTürkiye’nin muhtemel MEB sınırı[10].

Diğer bir tartışma konusu ise, GKRY’nin iddia ettiği MEB’de KKTC’nin de hakkı olduğu hususudur. Bu da Türkiye’nin bu mevzudaki temel hassasiyetlerinden birini oluşturmaktadır.

Türkiye MEBTürkiye’nin muhtemel MEB sınırı ve ruhsat sahaları.[11]

Editör Notu: Yazının giriş görseli Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) internet sayfasından alınmıştır.

Kaynaklar ve Notlar

[1] Güneş Girgin, “Fenikeliler’de Akdeniz ticareti” (Thesis, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006), http://acikerisim.selcuk.edu.tr:8080/xmlui//handle/123456789/478.

[2] “IMO | Marine Environment,” http://www.imo.org/OurWork/Environment/Pages/Default.aspx.

[3] “2.3 Maritime Traffic Flows Study — SAFEMED,” http://safemedproject.rempec.org/documents/safemed-l-documents/2.3-maritime-traffic-flows-study/view.

[4] “International Energy Statistics – EIA,” accessed March 26, 2015, http://www.eia.gov/cfapps/ipdbproject/iedindex3.cfm?tid=5&pid=53&aid=1&cid=regions,&syid=2005&eyid=2014&unit=TBPD#.

[5]Assessment of Undiscovered Oil and Gas Resources of the Levant Basin Province, Eastern Mediterranean (U.S. Geological Survey, 2010), http://pubs.er.usgs.gov/publication/fs20103014.

[6] Bu değerler ortalama olup, güven aralığı %95 alındığı takdirde Levant havzasında en az 0,5 milyar varil petrol ve 1,4 trilyon metreküp doğalgaz olduğu değerlendirilmektedir.

[7] Hüseyin Pazarci, Uluslararasi Hukuk (Turhan Kitabevi, 2011).

[8]Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi, 1982.

[9] “Can Gas Save Cyprus? The Long-Term Cost of Frozen Conflicts | Crisis Group,”  http://blog.crisisgroup.org/europe-central-asia/2013/03/22/can-gas-save-cyprus-the-long-term-cost-of-frozen-conflicts/.

[10] A.g.e.

[11] “Muhtemel Doğu Akdeniz Münhasır Ekonomik Bölge Haritaları”. http://www.tudav.org/index.php/tr/muenhas-r-ekonomik-boelge/229-muhtemel-dogu-akdeniz-muenhas-r-ekonomik-boelge-haritalar.

Leave a Comment